Ferda Sarıyer, 68, İzmir’de “diplomatik”olarak bilinir.
Fransızca öğretmenliğinin yanı sıra okul yöneticiliği ve Milli Eğitim şube müdürlükleri de yapan Sarıyer, öğretmenlik yaparken hukuk fakültesinden mezun oldu.
Emekli olduktan sonra avukatlık mesleğine başlayan Sarıyer, hayatı boyunca önlisans, lisans ve yüksek lisans olmak üzere 14 bölüm tamamladı.
Sınava girmeyince rahatsız olduğunu ve çalışmanın kendisini zinde tuttuğunu belirten Sarıyer, şu anda 3 üniversitede okuduğunu ve ölene kadar da okumaya devam edeceğini söyledi.
“Bazen okuduğum bölümleri sayamıyorum”
Eğitim hayatını anlatan Sarıyer, “1977 yılında ilk diplomamı aldım ve Fransızca öğretmenliğine başladım. Öğretmenlik yıllarımda okul yöneticiliği, ardından İzmir’in birçok ilçesinde Milli Eğitim şube müdürü olarak çalıştım. Öğretmenlik yaparken aynı zamanda Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okudum.Emekli oldum.Mezun olduktan sonra hukuk büromu açtım.Bu süre zarfında toplam 14 bölüm bitirdim.Şu anda 3 farklı bölümde öğrenciliğime devam ediyorum.Yani , Aynı anda üç cephede savaşıyorum.İşletme, iktisat, medya ve iletişim, halkla ilişkiler gibi sayamadığım birçok bölüm okudum.Bazen hangi bölümlerde sıralama yapmak için e-Devlet’e bakmam gerekiyor. Tamamladım.”dedim.
“Yemek yemek, su içmek gibi”
eşim ve kızlarım “ Yetmedi mi artık Emekliliğin tadını çıkar”Sarıyer, ancak okumanın kendisinde hastalık derecesinde olduğunu söylediğini belirtti. “Sınava girmeyince kendimi rahatsız hissediyorum. Okumak beni zinde tutuyor. Kabuğuma çekilirsem çabuk yaşlanırım. Okumak benim için yiyip içmektir. İşteyken de kendime zaman bulurum.” okuyun. Toplu taşımada en az 40 soru çözüyorum. Ancak muhtemelen bu diplomalar onlara ikram olarak kalacak. Torunlarıma bırakacağım en büyük miras bunlar olacak.”dedi.
“Sınavlarda öğretmeni gözetmen sandılar”
Her iki kızının da üniversitede okuduğunu ancak çok fazla diplomalarının olmadığını belirten Sarıyer, şunları kaydetti:
“Büyük kızım çevre mühendisi oldu, isteğimi kırmadı ve ikinci üniversiteyi açık öğretimden bitirdi. Küçük kızım da üniversitenin dekan yardımcısı. 3 yıl sonra inşallah profesör olacak. doktoraya da başlayacağım bana yetişmeleri pek mümkün değil aslında bildiğim kadarıyla türkiyede üniversite okuyan başka kimse yok ben hukukta sınava girecekken Okulda beni gözetmen sandılar.Öğrenci olduğumu duyunca şaşırdılar.Bunun gibi hikayeler çok başıma geldi ama ben beşikten mezara okumayı düstur edinmiş bir insanım. . Sağlığım izin verdiği sürece okumak istiyorum.”
